KAMERALI ADAM FİLM ANALİZİ
Kameralı Adam Sovyet yönetmen Dziga Vertov'un yazıp yönettiği, emekleme sürecindeki sosyalist bir ülkenin ve orada yaşayan insanların anlatıldığı 1929 yapımı sessiz çekilmiş bir belgesel filmdir. Vertov kendisi ve mensubu olduğu siyasi zihniyetin tutkularına dayanan heyecan verici ve üretken bir gelecek konusunda izleyiciyi harekete geçirmeye çalışır. Fakat Kameralı Adam apaçık bir siyasi argümana sahip olmadığı için tam anlamıyla siyasi bir film sayılmaz. Bununla birlikte film üretildiği dönemden ve yaratıcısının kültürel mirasından gelen fikirlerle doludur.
Kameralı Adam, birbirini takip eden şok edici, büyüleyici görsel efektler ve ortaya koyduğu özeleştiri sayesinde Amerikan sinemasının Hollywood tarzı rüya fabrikası fikriyle rekabet etmek üzere yaratılmıştır. Gündelik yaşamı herhangi bir oyuncu, dekor, ya da kurmaca olmadan kendi akışı içinde anlatmaya çalışan film şehirleşme, makineleşme, insan ve makinenin eşgüdümlü uyumu üzerine odaklanmıştır. Sinema'nın "gerçeğin düzenlenmiş hali" olması gerektiğini savunan Vertov filmlerdeki kurmacanın bir afyon olduğunu savunur. Vertova göre bu kurmacalar seyirciyi sarhoş eder, böylelikle bilinçsiz seyirciye çarpıtılmış gerçekleri kabul ettirmek kolaylaşır. Bu nedenden ötürü Kameralı Adam filmi, sinemada gerçeğin olduğu gibi çarpıtılmadan yansıtılması bakımından önemli bir yer tutar. Bu film rastgele bir insanın sırası geldikçe değil filmin başından sonuna kadar sahnede tutulduğu deneysel bir filmdir. Bu durumu Vertov Çektiğimiz ne Emil Jannings, ne Charlie Chaplin'di. Alıcı yönetmenimiz Mikail Kaufman'ı çekmiştik. Ona Jannings gibi ağlatmadığı ya da Chaplin gibi güldürmediği için hiç de serzenişte bulunmuyorum. ''Deney deneydir, yalnız bir cins çiçek yoktur. Çiçeğin türlüsü vardır. Her yeni yetiştirilen çiçek, ilk kez elde edilen her çiçek bir takım karmaşık deneylerin sonucudur.'' diyerek açıklar.
Dziga Vertov'un dünyanın her yerinde gösterilen ve en çok ün yapan yapıtı Kameralı Adam Vertovun sinemaya kattığı Sine-Göz kuramı ile doğrudan bağlantılıdır. Vertova göre sinema bütün hikayelerden arındırılmalıdır ve sinemanın asıl işlevi hikaye anlatmak değil gerçekliği göstermektir. Bu filmde Vertov'un yapmak istediği sokakta yaşayan bir insan olarak görüntülediği kameralı adamın türlü durumlarda ne yaptığını anlatmak olmuştur. Sine-Göz her şeyi görüp, her şeye gücü yetebilen, gerçekliği şekillendirip onu kayda alan idealize edilmiş ve idol haline getirilmiş bir film kamerasıdır. Vertova göre kamera hata yapmaya müsait olan insan gözüne göre oldukça üstün bir araçtır bu sebeple Vertov gözün yerine kamera önerisini getirmiştir. Görüntü işlenmeden önce durağandır diye düşünür ve işlevi olmayan hiçbir nesnenin film içinde yeri olmadığını savunur. Örneğin film içinde silah görülürse muhakkak patlar. Sine-Göz zamanı ve mekanı yakalayıp bozabilir ve hayatı haberi olmadan yakalayarak ona vurgu ve bağlam kazandırıp gözler önüne serebilir.
Kısacası Kameralı Adam, olayların sinema yoluyla anlatılması konusunda gerçekleştirilmiş bir deneydir. Ne ara başlıklara ne de senaryo ya da oyunculuğa yer verilmiştir. Bu deneyimin amacı tam anlamıyla uluslar arası mutlak bir dil yaratmaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder